15 Nisan 2009 Çarşamba

agaşon

Balığı Çağırma Sanatı
Balıkların doğal koşullarda meraklı canlılar olduklarını farketmişsinizdir. Agaşon tekniği, onların bu davranış biçimlerinden faydalanma temeline dayanır ve açık suda yapılabilecek en uygun avlanma şeklidir. Diğer tekniklerle avlanması pek mümkün olmayan birçok makbul balık bu teknikle avlanabilir.
Başarılı bir agaşon sonsuz keyif verir. Su altında, avınız ile aynı şartları paylaşarak giriştiğiniz düello, bu ortama ne kadar uyum sağlayabildiğinizle orantılı olarak başarıya ulaşır.
Her mevsim ve derinlikte yapılabilen agaşon avının tecrübelerle oluşmuş genel kurallarına göz atalım .

GENEL KURALLAR
Yer seçimi başarılı bir agaşonun püf noktasıdır. Yattığınız yer ve pozisyonunuz yanlış ise, uzun süre beklersiniz.
Görüş iyi ise, keşif dalışına pek gerek duymadan, satıhtan yer seçimi yapabilirsiniz. Avınızın aydınlık taraftan gelmesini sağlamak için gölge ve aydınlığın karıştığı yerleri tercih edin ve yatacağınız yeri gölgede seçin.
Genellikle aynı meralarda dalıyorsanız, dip yapısını ve balık davranışlarını inceleyin ve hatırlayın. Balıklar tehdit altında iken sığdan derine doğru kaçmayı tercih ederler, o halde, derinden sığa doğru yatıp beklemek daha iyi sonuç verir.
Aynı noktada arka arkaya agaşon yapmayın. İlk denemenize kimse gelmemişse, hemen arkasından yapacağınız ikinci denemeye de kimse gelmeyecektir.
Seçtiğiniz yere olabildiğince farkedilmeden ulaşın. Dip yapısı uygunsa, apnea kondisyonunuzun izin verdiği ölçüde, dalışınıza geriden başlayın ve agaşon noktasına dipten saklanarak ulaşın.
Dibe birkaç metre kala palet vurmayı kesin, negatif iseniz sessizce düşmek çok avantaj getirir.
Seçtiğiniz yere ulaşınca doğru yönde yatın ve dip yapısının size sunduğu tüm imkanlardan faydalanın. İçine sığabileceğiniz derin çatlaklar, erişteler, üzerine yatabileceğiniz yukarı meyilli büyük taşlar uygun yerlerdir.
Cinslerin davranış biçimleri farklıdır. Levrek, karagöz, kikla agaşona iyi gelirler. Saklandıktan sonra kendinizi göstermeniz hemen sonuç verir. Aksine sinarit ve çipura son derece temkinli ve kurnaz balıklardır.
Dip yapısı çok engebeli ve taşlık ise, çok zor yaklaşırlar, bu nedenle sinarit avı için düz zeminler daha uygundur.
Balık davranışları ve avlanma yöntemlerini ayrı bir konu olarak ele alacağız.
Saklanmanın yanısıra, ses kaynakları kullanmak da balıkların dikkatini çeker. Gırtlağınızdan çıkaracağınız ritmik sesler, kemere veya taşa vurulan kabza, lastik gıcırtıları meraklarını cezbeder.
Kumluk dipte iseniz, önünüzde bir miktar kum kaldırıp bulanıklık sağlayın. Bu yöntemi sadece kumluk zeminde uygulayın, çamur varsa bulanıklık uzun süre kaybolmaz. Avınız sizi net olarak göremediği için yakınınıza kadar sokulabilir, ancak sizin de onu görme imkanınız kısıtlıdır. Karşılaşma çok ani olabilir. Buna hazırlıklı olun.
Atış için her zaman hazır olmanız gerekir. Tüfeğinizi kolunuzun devamı gibi ileri uzatabilecek kadar müsait çatlak veya zemin bulmak zordur, ayrıca yön değiştrmeniz gerekirse, kolun tamamı hareket edeceği için avınız büyük ihtimalle kaçacaktır.
Tüfeğinizi, önünüzdeki uygun bir noktaya, ortasından dayayın. Dirseğiniz kırık pozisyonda iken, küçük bir bilek hareketi ile, tüfeğin yönünü değiştirebilirsiniz. Yattıktan sonra hareket etmek doğru değildir ancak çok küçük değişiklikler gerekebilir.
Başınızı oynatmayın. Sığ agaşonlarda geniş görüşlü makeler kullanırsanız, sadece gözlerinizle etrafı ve avınızın hareketlerini takip edebilirsiniz.
Üzerinize birden fazla balık geliyorsa, içlerinden birine odaklanın. Daha büyüğünü görürseniz bile, hedefinizi değiştirmeyin. Çok sık yapılan bir hatadır ve genellikle agaşon, boşa atışla veya hiç atış yapmadan sonuçlanır.
Tüfeğinizin yönünü değiştirmek isterseniz, bu hareketi çok ağır yapın ve boşta kalan elinizle lastiklerin titreşmelerini önleyin.
Yer seçimini yaptıktan sonra pozisyon alabileceğiniz noktaları tespit etmek için birkaç keşif dalışı yeterli olur.
Derinde avlanacaksanız, kemerinizi mümkün olduğu kadar hafif ayarlayın. Değişken ağırlık iyi bir yötemdir ancak elinizden bırakırken çıkacak sesler yüzünden önerilmez.
Kısa tüfeklerle agaşon yapılmaz. 100 cm idealdir. Güçlü lastik ve 6.5 mm uzun kelebekli şiş kullanın. Makara kullanın ve içinde dalış derinliğinin % 30 fazlası kadar ip olmasına dikkat edin.
Limitlerinizi aşmayın, son anda yapacağınız atıştan sonra vurduğunuz balığı yakalamak için nefesiniz yetmeyebilir, stres yaşarsınız. Bazen avınız çok nazlanır, bilin ki sizden çok daha uzun süre bekleyebilir.
Çok sığ suda özellikle levrek avı için, bilek ağırlığı kullanın. Kemeriniz de biraz ağır olsun. Tam doldurduğunuz ciğerleriniz sizi taşıdığı için, bir miktar hava bırakırsanız, düşersiniz. Bu hareketiniz, avınızın üstünüze gelmesini sağlar. Bu avlanma şeklini 1 metreden daha derin suda kesinlikle yapmayın.

cindere ve afşar barajları hakkında bilgi lütfen herkese selamlar. eşim denizlili olduğundan yazları denizliye gidiyorum. fırsat buldukça yapraklı ve

cindere ve afşar barajları hakkında bilgi lütfen
herkese selamlar. eşim denizlili olduğundan yazları denizliye gidiyorum. fırsat buldukça yapraklı ve adıgüzel e gidiyorum. cindere ve afşar barajları hakkında bilgi verebilecek arkadaşlar varsa oraları da denemek istiyorum. şimdiden teşekkürler. selamlar

13 Nisan 2009 Pazartesi

Samandiralar ve Olta duzenekleri

Bu Samandira cesitlerini nehirlerde kullanma sebebi Nehir sularinin ust bolumu sert akintili olmasi. Akar sularin dip bolumu ust bolumune gore yavas aktigindan dolayi samandiramizi cabuk suruklememesi icin ozel yapilir.
Bircok tecrubeli Amator Balikci kendi bulusunu uygular. Bende siz degerli Arkadaslara kendi ozel Samandiralarimdan ve duzeneklerinden bir kac resim cektim.



Duzenekleri hazirladiktan sonra Merdiven Adini verdigimiz Pilastige sarip saklayabiliriz.



Hazirladigimiz duzeneklerde Suyun sert akisina gore cesitli giramlarda olmasi bize daha fazla balik yakalama imkani verir.



Nehirler veya goller icin cesitli Samandirali olta duzenekleri.



Degerli Arkadaslar sizlerde kendi tecrubelerinize dayanarak cesitli duzenekler hazirlayin, yeni bir sezon bizi bekliyor.

Bol Avlar, Selamlar.

Olta çeşitleri

Bu bölümde ülkemizde en yaygın kullanılan oltaları sizlere tanıtmaya çalışacağım ancak unutmayın her balığın oltası ayrıdır ve doğru takım seçilmelidir.


3 iğneli dip oltası:




Yukarıdaki resimde gördüğünüz dip oltasıdır hem tekne hemde kıyıdan sürekli kullanılan oltalardan biridir, olta dipte çalıştığı için takılma ihtimali herzaman yüksektir özellikle kasnakla avlananlar için bu oran daha da yüksektir, kamışlı oltalarda bu oran en aza inmektedir bu olta ile avlanabilecek balıklar kısaca; çipura, levrek, karagöz, sarpa, ısparoz, mırmır, mercan dır, yem olarak bu oltada sülünes, boru kurdu, mamun, ahtapot bacağı, kalamar, midye, toprak solucanı, salyangoz gibi bir sürü yem kullanabilirsiniz hepsi oltanın amacına uygundur. Oltanın kullanımı ise kolaydır olta denize atıldıktan sonra beklemeye geçilir ve balığın vurması beklenir, balık yemi kaptığında misinayı elinizle ağır vuruşlarla hisseder ve çekildiğini farkedersiniz bu durumda ufak bir hızlı çekip hamlesiyle iğnenin balığın ağzına saplanmasını sağlayabilirsiniz.


Tek iğneli çipura takımı:




Bu resimdeki oltamız ise çipuranın temel oltasıdır genelde büyük düz sinek iğne yerine son zamanlarda sülük ve sarmısak zokalar kullanılıyor, bu olta ile zokayla av verimi oldukça yüksektir.. olta aynı bir canlı yem takmaya uygun levrek oltasını andırıyor ancak levrekte daha büyük, kalın ve beyaz iğne kullanılıyor. Bu olta ile iri çipuralar, iri karagözler ve mırmır avlanabiliyor oltaya yem olarak bizim en çok kullandığımız canlı mamun, ahtapot bacağı yada kalamar kullanabilirsiniz. Oltanın kullanımı ise 2 şekildedir; birincisi yukardaki dip oltasında anlattığımız atıp elle balığın vurmasını beklemek yada oltayı denize attıktan sonra biraz denize boşluk bırakıp misinaya ufak bir taş bağlamak ve beklemeye koyulmaktır, taş misinadan atıncaya dek beklenir taş misinadan atarsa balık yakalanmış demektir.


Kıbrıs:




Resimdeki oltayı kefalciler yakından tanıyacaktır, standart 10 iğneli kıbrıs takımı, bir balıkçıya gittiğinizde ve kıbrıs istediğinizde size bu resimdeki oltanın aynısını verecektir, kıbrısın tasarlanış nedeni kefalleri avlamaktır ancak bu zamanda büyük kefalleri avlamak hiçte kolay değil özellikle bu takımla iri kefal avlamak neredeyse tarih oldu, ancak kefaller için geliştirdiğimiz çok güzel bir takım var bunu Kefal balığının anlatımı bölümünde inceleyebilirsiniz, bu olta ile kullanabileceğiniz tek yem ekmek kabuğu ve içidir ekmek kabuğu kıbrısın mantarına sarılır ve iğneler ekmek kabuğunun hertarafına gelecek şekilde dolanır, dolama bittikten sonra açıkta kalan iğneler ekmek içi ile kapatılır. Oltanın kullanılışı şu şekilde; olta fazla uzağa atılmamalı (en fazla 30-45 metre uzaklık), atıldıktan sonra tek yapmanız gereken kefal sürülerinin ekmeğin başına gelmesini beklemektir, mantara koyduğunuz ekmek kabuğu suyun üzerine kalacaktır bu şekilde kefallerin oltanıza gelip gelmediğini görebileceksiniz, balık yakalandığında oltanın başında balığın çırpınmasını görüceksiniz böyle bir durumda balık yakalanmış olur.


Çoklu plastik yemli takım:




Bu olta ise sadece teknede kullanılmakta ve yine bizim geliştirdiğimiz bir oltadır, amaç yapay plastik yemleri köstek yardımıyla çoğaltarak balıkların suda dikkatini çekmektir, tekne ile hareket halinde yapılacak avlarda çok iyi sonuçlar alabilirsiniz, buna benzer takımlar sizde geliştirebilirsiniz ayrıca unutmayın resimdeki yapay yemler plastiktir ve balık şeklinde değildir, yani kendinden çarpma iğneli yapay balıklar değildir. Bu olta ile tekneden yapacağınız avlarda levrek ve akya için iyi sonuçlar alırsınız butür oltalar herzaman tek olarak kullanılan yapay balıklardan daha iyidir, hem fiyat bakımından ucuz olmaları hemde çoklu halde kullanıldığında her balık tarafından denizde farkedilmektedir. Oltanın kullanımı şu şekildedir; hareket halindeki teknenin arkasından olta sarkıtılır ve dibe inmesi beklenir, misina yaklaşık 70-80 metre açılır ve uzaktan çekme işlemi başlar, herhangi bir balık yakalandığında (bu genelde 2-3 kilodan aşağı olmaz) misina ağır bir darbeyle elinizden kayar, ancak bu gibi durumlarda oltanın kayalarada takılabileceğini hesap ederek tekneyi süratli sürmemeye gayret edin, balık yakalandığında tek bir bölgede durmayacaktır ve sağa sola manevralar yapacaktır ozaman balığın yakalandığını anlayabilirsiniz.


3 iğneli mantarlı takım:



Bu olta ise kıyıdan avlananlar ve oldukça amatör olan balıkçılar için iyi bir seçimdir, oltada zargana topu olması oltanın atılabilmesini sağlamakta.. toplam 3 iğneden oluşan köstekler su altında balıkların dikkatini çekmektedir, oltanın kullanımı çok kolaydır olta yemlenir ve denize atılır kıyıdan uzaklık 50 yada 60 metreyi geçmemelidir, ve beklemeye koyuluruz ancak misinayıda elimizden bırakmıyor vede gözümüz hep mantarda olmalıdır.. mantar suya hızlı bir şekilde batıp çıkıyorsa anlayınki balık vuruyor, eğer suyun dibine direk gömülürse hızlı bir çekme hamlesi yapın ve iğnenin saplanmasını sağlayın, bu oltayla kullanabileceğiniz bir çok çeşit yem var; ekmek, boru kurdu, sülünes, mamun, midye, tarak ve toprak solucanı. Genelde yakalanabilen balıklar ise; ekmek kullanırsanız kefal, sarpa ve karagöz, boru kurdu ve diğer yemlerle; karagöz, mırmır, sarpa, ısparoz yakalanabiliyor. Balıkçılığa ilk başlayan amatörlerin bu tür mantarlı oltalarla başlamasını öneririm..

Kıyıdan Mırmır avı




Herkese merhaba.Benim ve benim gibi birçok balıkçının avlarken büyük zevk aldıkları bir diğer balık türü de mırmırdır.Bekletme oltalara vurmasıyla birlikte oltayı alıp götüren bu güçlü ve bir okadarda lezzetli balığın avlanmasında kullanlan iki yöntem vardır.

Bu yöntemler:

1.)Klasik 2 li veya 3 lü dip takımı

2.)Sıyırtma

Klasik Dip takımıyla yapılan avı hemen herkes biliyor zaten.Olta yemlenir ve atılır boşluğu alındıktan sonra beklenir.Ama bu takımla yapılan avlar bazen çok sıkıcı olabilir.Malum koca deniz oltayı atmışız ve balık yemi görecek vuracak bizde tutacağız tamamen şans işi.Ama ikinci yöntemdeki sıyırtma takımıyla herzaman söylediğim gibi balığı beklemiyoruz ve balığı biz buluyoruz.

Şimdi sizlere kısaca bu iki takımı daha detaylı anlatacağım.

1.)Klasik dip takımı.


Resimde de gördüğünüz gibi beden, 2 köstek ve bir kurşundan oluşan basit bir takımdır.500 gramın altındaki balıklar için 0.25 beden ve 0.20 köstek uygundur.İğnelerde 7 no olabilir.Daha büyük balıklar için ise 0.30 beden ve 0.25 köstek uygundur.İğnelerde 5-6 no olabilir.Köstekler ne kadar uzun ve arası açık olursa o kadar iyi bir av sağlar alttaki köstek ise kurşundan yeterince uzak olmalıdır.İğne kurşuna takılmamalıdır.
Klasik dip takımına takılan teke canlı gibi durmalıdır.Bunu sağlamak için ise tekenin kuyruğu koparılır ve iğne koparılan yerden sokularak ucu tekenin alt kısmından çıkarılır.


Yemimizi takıp oltamızı attıktan sonra beklemeye başlıyoruz.Unutmamamız gereken en önemli şey şu avlamaya çalıştığımız balık MIRMIR.Bu balık yemi aldığı gibi hızlı bir şekilde yüzer ve bu yüzme esnasında oltamızı da alıp götürebilir.Bu yüzden oltamızı boş bırakmamalı iyi sabitlemeliyiz.Balık vurdu ve tasmalayıp balığı yakaladık.Şimdi sıra geldi balığı çekmeye.Mırmır dirençli ve çok güçlü bir balıktır. Ve yakalandığını anladığı zaman ufak bir boşlukta kafasını kumun içine sokarak iğneden kurtulmaya çalışır eğer verdiğiniz boşluk uzun sürerse balık büyük ihtimalle ya iğneden kurtulacak yada misina sürtünmeden dolayı kopacaktır.Boşluk vermeden çok hızlı değil çok yavaş ta değil sürekli sararak oltanın ucunu hafif havaya kaldırarak çekilmelidir.

Gelelim 2 . ve benim en sevdiğim yöntem olan SIYIRTMA yöntemine:

Ben bu yöntemi kullanarak 4 saat içinde 33 tane mırmır yakaladım.


Bu yöntemi kullanacaksanız avlağınızın zemini mutlaka
Yosunsuz ve kumluk olmalıdır.Yosunlu bölgelerde yem yosuna dolanacağından ya düşecektir yada bir yosun topağı olacak ve balık buna ilgi duymayacaktır.
Bu takımı basitçe tarif edecek olur isek:Bir adet kurşun bir adet iğne(boyutlar yine klasik takımdaki gibi)yarım metre kadar misina(0.20-0.25).



Takımı yaptıktan sonra yemi yine aynı şekilde kuyruğu koparıp iğneyi kopan yerden sokup ucunu karides in altından çıkacak şekilde takıyoruz.Oltamızı atıyoruz ve olabildiğince yavaş bir şekilde dipteki kumu hissederek gerip boşluğunu alıyoruz.bu hareketi olta kıyıya gelene kadar devam ettiriyoruz.Eğer balık varsa zaten 3-4. gerişinizde balığı yakalamış olacaksınız.




Oltayı gererken zaten dip kum olduğu için olta hafif bir şekilde gelecektir.Balık vurduğu zaman ise anlamamanız mğmkün değildir.Balık okadar güçlü asılır ki o anda kaçırmaz iseniz o balık artık sizindir.

Ava Hazırlık

Ava Hazırlık

Takım çantanızda mutlak suretle yedek takım bulundurmak ve av
esnasında zaman kaybetmemek için önceden iğneleri bağlanmış köstekler
hazırlamanız takım çantanızdaki eksikleri ( kurşun [iskandil], fırdöndü, yedek
misina,) tamamlamak ve en önemlisi gideceğiniz yerde yem bulabilip
bulamayacağınızı göz önüne alarak yemlerinizi bir gün önceden hazırlamanızda
mutlak yarar vardır. ayrıca her ne kadar mevsime göre giyinmiş olsanızda çantanızda bir yağmurluk bulundurmanızdır.

Avlanma bölgesi hakkında bilginiz varsa daha önce avlanmışsanız sorun yok.
Ama bilmiyorsanız gideceğiniz yer hakkında inandığınız ve güvendiğiniz birinden
yer ve avlanma yerindeki balık türlerini öğrenmenizde yarar var. Tarif üzerine
yola çıkarsanız kolay gelsin derim.

Denizde av yapılabilecek alanlar avlamak istediğiniz türe göre farklılık gösterir.
Bunlara birkaç örnek verecek olursak kefal için yüzeyde veya akarsuların
denize girdiği ağızlarda liman ve marina içlerinde levrek, kumsallık alanlar,
akarsu giriş ağızları liman ve marina içinde lüfer, akıntılı burunlarda çipura,
zemini taşlık veya kayalık alanlarda mercan, en az 40-50 m derinlik ve kayalık
alanlarda akya-sarıkuyruk, açıklarda barakuda (turna), kıyıya 50-60m açıkta
tabi bunların yanında hiç aklınıza gelmeyecek yerlerden de çeşitli türlerde balık
avlayabilirsiniz.

Kıyıdan Av:

Kıyıdan avlanacaksanız bölgede av veren türler, zemin, rüzgar, denizin
oynamaya başladığı saat konusunda bilginizin olması size verimli bir av
yapmanıza avantaj sağlar. Bilmiyorsanız av bölgesine yakın olan yerleşim
alanlarındaki amatörlerden bilgi alabilirsiniz ve hazırlıklarınız o yönde daha
sağlıklı olur.

Teknede Av:

Tekneden avlanacaksanız kendi tekneniz, arkadaş teknesi veya balık av turu
düzenleyen tekneler de olabilir. Tekne de sonar (Balık bulucu ) olması verimli
av alanları bulmanızı kolaylaştırır. Şayet sonar yok ise daha önceden
belirlenmiş kerteriz noktanız da yok ise deneme yanılma usulü ile av alanı
bulabilirsiniz. Ancak tekneyle ilk defa ve bilmediğiniz sularda avlanıyorsanız
kalın ve uzun bir misinaya bir ağırlık bağlanarak zemine salınır. Ağırlığın zemine
düştüğü zaman misine hemen boşalıyorsa zemin taşlık veya kayalıktır. Eğer
misina yavaş bir esnemeyle zemine oturuyorsa zemin kumluktur. Tabi bunun
dışında havanın durumu denizdeki dalga durumu hakkında kesin ve net bilginiz
olmadan sakın açılmayın. Deniz tutmasına karşı ki deniz tutuyorsa mutlaka ilaç
almanızda fayda vardır.

Malzeme Listesi:

- Olta takım çantası
- Yemler ve yem hazırlığı için kap
- Sırt çantası
- Balık sepeti veya torbası (Torba su tutan bezden olursa balıklar bozulmaz)
- Su ve su kabı
- Ekmek ve yiyecek
- Tabak, tava, çatal, kaşık, bardak, deterjan, sabun,bıçak
- Şapka, güneş gözlüğü
- Portatif sandalye, tente veya şemsiye
- Yağmurluk ve çizme
- Radyo, el feneri, pil (yedekli), kibrit veya çakmak
- Sargı bezi, sinek kovucu losyon, amonyak, makas, tırnak çakısı, güneş kremi
- Yedek çamaşır, yedek çorap, havlu, iğne, iplik
- Uyku tulumu, mat, çadır, nacak (küçük el baltası) pense veya karga burnu
- Yer oltaları için zil tertibatı.

Yukarıda saydığım malzemelerden bir kısmı gece kalınacaksa veya daha uzun
süreli av yapılacaksa olan ihtiyaçlardır. Teknede bu malzemelerin bir kısmına
ihtiyaç duyulmaz. Bunları kendinizin belirmesi yükünüzü hafifletir
.

YEMLİ OLTA İLE KIYIDAN LEVREK AVCILIĞI

Son derece akıllı ve meraklı olan bu balık genelde çırpıntılı havayı çok sever....Durgun havalarda kendini güvenli mekanlarda saklar iken; havanın oynamaya başlaması ile avlanmaya başlamaktadır....Avlanabilmesi, genelde sabah erken saatlerde gün yeni ağarır iken tekneden sırtı çekerek ile olabileceği gibi; Uygun havada karadan da avlanılabinir....

Ben bunca yıllık yaşamımda Levreği ''genelde'' sert esen poyrazda / Kıyıya doğru köpürerek gelen dalgalar'' arasından aldım...Mesafe de kıyıya oldukça yakın bir mesafe olmuştur....Çünkü, Levrek sahile köpüre köpüre gelen dalgalar arasında ''karnı taşa/yere'' deyecek kadar kıyıya yaklaşarak; dalgaların havalandırdığı kıyı zemininde ortaya çıkan küçük deniz canlılarına da düşkündür...

Benim avlandığım stil ve yönteme göre olmaz ise olmaz iki tane kural olmuştur:

1- Karanlık yani gece ortamı
2- Denizin karaya doğru köpürerek gelmesi...

Eğer avlanma ortamında,deniz sakin ise Levreği bulma olasılığınız nerede ise ''Sıfır'' olacaktır...

Şimdi gelelim avlanma takım ve yem usullerine :

Yem olarak genelde Buru kurdu veya mamun tercih etmekteyim...Havanın aşırı güzgarlı olması nedeniyle Kasnağa sarılı ana bedenin karışmaması için 0.50 veya 0,60 mm misina kullanırım.Fırdöndüden sonra gelen takımda ise 2 köstek ve 0,40 lık misinayı tercih ederim...Dipde yer alan kurşun için ise; dalgaların takımı geri getirmesini engellemek için 0.100 gr lık kurşun iyi olmaktadır...


Birde levreği bekliyeceğim ortam mutlaka kumsal sahil şeridi olmaktadır...Dibi kayalık olan bir zeminde bu tür avcılığı hiç yapmadım..El oltasını attıkdan sonra, boşluğu alır iken ; bir yandan da elimdeki misina yardımı ile zemini okumaya çalışırım...Kumluk zeminde takım, kurşun en arkada olmak kaydı ile bana doğru rahatça gelir iken; kıyıya yaklaştıkça fındık/ceviz büyüklüğünde taşların olduğu bölüme geldiğinde ise ; kurşunun çıkardığı tıkırtıları hissettiğiniz anda orada beklemek lazım....İşte Levrek bu bölgede gezmektedir......Eğer bu bölgeyi tam olarak bulamaz iseniz, Levrek alma olasılığınız daha az olacaktır...

Takımı attınız...Boşluğunu aldınız....Tıkırtı yapan zemini de buldunuz ve artık Levreği bekliyorsunuz.....Eğer balık yemi bir-iki hamlede alır ise bu genelde levreğin küçüğü plan İspendek olmaktadır....Eğer Yemi bir defa da alan olur ise...Ve hatta, siz onu çeker iken balık yüzler ise..Bilin ki bunun kilo üstü olma olasılığı yüksektir...
Bu tür balıklar genelde sürü halinde gezdiğinden, arka arkaya çabuk davranıp bir kaç tane alma olasılığınız bayağı yüksektir....Ondan sonra tekrar uzun bir süre bekleyiş başlıyacaktır...

Uzun bir süreden beri yapmadığım Levrek avcılığını ,inşallah bu sene yapabilir isem ; Fotolarını paylaşmak dileğiyle rastgelsin...

Balıkları tanımlarken dikkat edilecek hususlar


Arkadaşlar tanımadığımız bir balığa rastladığımızda sadece rengini ileterek balığın tanımlanması mümkün değildir. Renk değişkendir. Aynı balığın mevsime ve yaşadığı yere göre farklı renkleri olabilir. Aşağıda ve ekteki çizimde izah etmeye çalıştığım hususlar bilinirse balığı tanımlamak daha kolaylaşır...
Bir balığı tanımlarken bilinmesi gereken konular şunlardır:
1- Vücut kesiti: yuvarlak, oval, yandan basık, üsten basık...
2- Vücut şekli : yuvarlak, oval, uzun...
3- Sırt yüzgeci sayısı : Tek, iki adet, üç adet...
4- Sırt yüzgeci biçimi ve dikenleri: Uzun, kısa, önünde sert diken var, yada yok,
5- Ağız şekli : büyük, küçük...
6- Bıyık ve sakal : var-yok, kaç adet...
7- Solungaç kapağı varmı, yarık sayısı kaç adet.

İSTANBUL'DA BALIKÇILIK

Dalyan denizin kıyıya yakın kesimlerinde kurulan ve geçici balıkları avlamakta kullanılan sabit bir ağ düzeneğidir. En eski balık tutma yöntemleri arasında olan dalyan, U şeklinde denize çakılmış kazıkların arasına ağların gerilmesiyle kurulur. Yılda iki defa büyük balık göçüne sahne olan Boğaz'da çok sayıda dalyan kurulurdu.

Voli ağı kıyıya yakın yerlere atılıp kıyıdan çekilmek suretiyle toplanan bir ağdır. Voli ağının atılacağı yerlerin zemininde ağların çekilirken takılabileceği engebelerin olmaması, yani balıkçı tabiriyle zeminin ilişkensiz olması gerekir. Voli ağı kıyılarda bol balık yapan, ilişkensiz, voli yeri denen belli bölgelere atılırdı. Voli yerleri her yıl belli balıkçılar tarafından kiralanır, başka balıkçılar buralarda, ancak voli sahibinin izniyle ve tutulan balığın onda birini ona vermek şartıyla avlanabilirlerdi. 1 915'te İstanbul'da bulunan 64 voli yeri şunlardı: Rumeli yakasında Karadeniz'den Marmara'ya doğru Karadeniz'de Karaburun Volisi, Boğaz'da Büyükliman Volisi, Sazlıdere Volisi, Küçük Semerkaya Volisi, Büyük Semerkaya Volisi, Sarıkaya Volisi, Kumsal Volisi, Sırataş Volisi, Mutfakönü Volisi (Rumelikavağı), Yenimahalle Volisi, Saray Volisi (Yenimahalle-Sarıyer arasında), Çamur Volisi (Sarıyer), Sığ Voli (Mesarburnu), Bülbül Sokağı Volisi (Büyükdere), Maltız Çarşısı Volisi (Büyükdere kalafat yeri), Ermeni Kilisesi Volisi (Büyükdere), Kefeliköy Volisi, Çakıldere Volisi, Ağaçaltı Volisi, Kireçburnu Volisi, Tarabya Volisi, Kalender Volisi, Yeniköy Volisi (Köybaşı), İstinye Volisi, Hafız Paşa Volisi (İstinye), Camlı Sokak Volisi (İstinye), Çamur İskelesi Volisi (İstinye), Değirmen Sokağı Volisi (İstinye), Bebek Volisi, Kuruçeşme Volisi, Ortaköy Camiarkası Volisi, Ortaköy Camiönü Volisi, Haraççıbaşı Volisi (Beşiktaş), Altın Voli (Beşiktaş), Dolmabahçe Volisi, Fındıklı Camiönü Volisi, Fındıklı Camiarkası Volisi, Anadolu yakasında Karadeniz'den Marmara'ya doğru Soğan Adası Volisi, Poyraz Volisi (Poyrazköy), Filburnu Volisi, Gökkaya Volisi, Macar Volisi, (Anadolukavağı), Kavak Volisi (Anadolukavağı), Serviburnu Volisi (Umuryeri), Sığ Voli (Umuryeri), Kaplumbağataşı Volisi (Umuryeri), Erik Volisi (Umuryeri), Dip Ocak Volisi (Umuryeri), Baş Ocak Volisi (Umuryeri), İncirdibi Volisi (Umuryeri), Toptaş Volisi (Beykoz). Burunbahçe Volisi (Paşabahçe), Kozaltı Volisi (Paşabahçe-Çubuklu arasında), Çubuklu Volisi, Hamam İskelesi Volisi (Anadoluhisarı), Göksu Volisi (Göksu Kasrı önünde), Kapaklık Volisi (Göksu-Kandilli arasında), Çöp İskelesi Volisi (Çengelköy), Karakolhane Volisi (Çengelköy), Çengelköy Vapur İskelesi Volisi, Şemsipaşa Volisi (Üsküdar), Dereağzı Volisi (Üsküdar), Çöplük Volisi (Üsküdar), Mumhane Volisi (Üsküdar).

yenı ozellıkler


Üstelik yeni başlayanlar ve çocuklar için yeterince basit ama aynı zamanda bir köpek balığı yakalayabilecek kadar da güçlü. Instant Fisherman her yere sığabilecek kadar portatif olduğu için gerçekten sizinle her yere gelebilecek.

Instant Fisherman'de makara, kamış ve halkalar düz bir çizgi halindedir. Misina makaranın içine yerleştirilmiş olduğu için , düz bir şekilde dışarı çıkar. Böylece oltanın daha düzgün ve uzağa atılabilmesine imkan sağlar. Ayrıca ayarlanabilir devrimsel sürgü çubuğuyla son derece pratik ve taşınabilir özelliğe de sahip. İsteğinize göre ayarlanabilir özelliği tek bir kamışta üç ayrı kamış boyu yaratacak şekilde düzenlendi.
Şimdi siz de Instant Fisherman siparişinizi verin ve bir an önce yorulmadan hem de profesyonelce balık tutma keyfine varın!

Instant Fisherman

Instant Fisherman ile profesyonel turnuvalara bile katılabileceğiniz kadar nitelikli ve son derece dayanıklı bir balıkçılık sistemine sahip olmak çok kolay! Artık siz de balık tutmak için her an hazır kamış, makara ve olta sistemi Instant Fisherman ile bu keyfi yaşayabileceksiniz.